+90 532 591 57 71
09:00 - 18:00
info@gorkemcan.com

Solculuk 101: Sol Sözlük ile Politik Dilinizi Güçlendirin

Solcu sözlüğe de vakit bulabildik sonunda! Artık ortamlarda forumlarda sırıtmayacak, siz de lafa söze karışabileceksiniz tebrikler.

Bir vakitler; “evlilik sözlüğü” paylaşmış ve bu sözlük furyasının devam edeceğinin altını çizmiştik hatırlarsınız.

Şaka bir yana, toparladığımız bu solcu kavramlarda havada kalan ya da eksik taraflar olduysa affola. Eklemek istediklerinizi “yorum” kısmı üzerinden bizlere iletebilirsiniz.

Aidiyet: Örgütlülüğün duygusal zemini.
Antitez: Karşı görüş, karşı düşünce.
Anti-Kapitalist: Sermaye düzenine karşıtlık.
Adalet: Toplumsal eşitlik ve hakkaniyet talebi.
Apolitik: Toplumdan bihaber ya da bilerek ilgisiz.
Argüman: Konunun gerçekliği ve doğruluğu konusunda inandırıcı belge.
Artı Değer: Zorunlu ve gerekli olandan daha fazlasının üretimi.
Aymazlık: Olup bitenin farkına varmama, ilgisiz kalma.

Barikat: Direnişin simgesi. Kimi zaman taşla, kimi zaman fikirle örülür.
Bileşen: Bir bileşke oluşturan güçlerden her biri. (Fizik Terimi)
Bilinçlenme: Bilinçlenmek eylemi.
Birinci Sigarası: Yak birinci, ol devrimci sloganlarına konu olan tütün mamulü.
Biyoiktidar: Aşıdan doğuma devletin bedenler üzerindeki yönetim gücü.
Bu bağlamda: Akademik çalışmalarda hayat kurtarıcı bağlaç.
Burjuva: Kapitalizmde orta ve üstündeki gelir sınıfı. (bkz: kentsoylu)
Burjuvazi: Statü ve gücünü, eğitiminden, konumu ve zenginliğinden alan kentli.

Çark: İşçi sınıfının nasıl ve ne şartlarda çalışıp yaşadığını örneklendiren kelime.
Çelişki: Sözlerin, yapılan davranışların birbirini tutmaması, tenakuz, paradoks.
Çevreci Kapitalizm: Doğa dostuymuş gibi yapan sermaye.

Dayanışma: Solun duygusal yakıtı. Paylaşmadan devrim olmaz.
Dersim: Bingöl, Erzincan ve Elazığ’ın da bir kısmını içine alan Tunceli’nin diğer adı.
Devletçilik: Kamu kontrolünde üretim modeli.
Dekolonizasyon: Sömürge mirasından kurtulma süreci.
Devingen: Dinamik, hareketli.
Devrim: Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik.
Diyalektik: Zıt kuvvetlerin etkileşimi sonrası üst aşamaya geçişi ifade eden adım.
Dikta: Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk.
Distopya: Kapitalizmin son sezon finali.
Direngen: Ayak direyen, direnen.
Direniş: Hak için toplumsal bir küme ya da kimseye topluca karşı koyma.
Dogma: Deneyden geçmeden, sınanmadan kabul edilerek gibi benimsenen.
Dogmatik: Dogma ile ilgili.
Done: Veri.

Ekim Devrimi: Bolşevik Devrimi ya da Rus Devrimi olarak bilinen halk ayaklanması.
Emek: Görevin ya da işin tamamlanması için harcanan zahmet ve kafa gücü.
Emperyalizm: Yayılımcılık.
Enstrüman: Belge, araç (Instrument).
Enternasyonalizm: Kökene bakmadan insanların eşit sayılmasını öngören görüş.
Entelijansiya: Aydınların toplumsal rolü.
Eril: Dişil karşıtı. Feminist küfrü.
Eski Tüfek: Komünizm, sosyalizm vb. sol düşüncelere adanmışlık. Siyasi bilgelik.
Eylem: Protesto amaçlı gösteri veya hareket.
Ezilen: Muhalif politik kategori. Solcunun garibanı.

Faşist: Mussolini tarafından oluşturulan radikal milliyetçi siyasi ideoloji.
Feminist: Erkek ve kadın arasında eşitlik isteyen kadın hakları savunucusu.
Fraksiyon: Bölüngü. İç muhalefet ya da alt siyasi gruplar da denebilir.

Gerilla: Terörist diyemeyen solcuların eylemleri haklı görüş biçimi. Legal kıvırma.
Goşist: Devrimi silah ve terör olarak görenleri yaftalama. Silahlı sol!
Grev: Hak arayan işçilerin yasaların öngördüğü biçimde iş bırakması.
Greve Çıkmak: İş bırakma eylemi.

Hegemon: Hegemonik iktidarın, hegemonyanın tatbik edicisi.
Hizip: Parti kararlarına çoğunlukla karşı çıkan parti içi grup, fraksiyon, klik.

Işıklar İçinde Yatsın: Nur içinde yatsın sözünden rahatsız olanların uydurduğu.
İmgelem: Şimdi, geçmiş ve gelecek arasında bağ kurma zihinsel gücü.
İşçi Sınıfı: Kol kafa gücü kiralayarak geçimini sağlayan insanların oluşturduğu sınıf.

Kamulaştırmak: Soygunu adi hırsızlık olmaktan çıkararak siyasi içerik katma.
Kapitalizm: Sermaye sahiplerinin yönetime egemen olduğu sömürü düzeni.
Karşı Devrimci: Bir devrimi yıkarak sonuçlarını yok etmeyi amaçlayan kişi.
Karşı İktidar: Mahalle meclisi, komün, kooperatif gibi devlet dışı güç.
Kartel: Aynı alanda faaliyet gösteren işletmelerin bir araya gelerek tekelleşmeleri.
Kazanım: İşçilere sağlanan hukuki, sosyal ve mali her tür hak.
Klik: Üstün, güçlü bir grubun içinden soyutlanmış muhalif küçük grup.
Komprador: Maddi çıkar için arabuluculuk yapan zengin sermaye uşağı.
Komunist: Ortak mülkiyet savunan; sınıfsız, parasız, devletsiz düzen arayan.
Kolektif Bilinç: Ortak hareket etme motivasyonu.
Kızıl: Sol hareketlerin sembolik rengi.
Konformist: Standart ve kurallara uyma (itaat) eğilimli birey. Çoğunluğa uyma.
Konformizm: Kabul gören standarda uygun düşünme ve davranış. Meşrulaştırma.
Konjonktür: Memleketin sosyal ve siyasi yapısının bağlı olduğu unsurlar.
Kortej: Önemli bir kişinin ardından giden insan topluluğu.
Kukla: Tek başına edemeyen ve başkalarınca yönlendirilen kişi veya ülkeler.

Liberalizm: Devletin; bireyler, sınıflar arasındaki ekonomik ilişkilere karışmaması.
Liboş: Liberal gözüken ama gerçekte çıkarına bakan, çıkarcı.
Lümpen: Frenkçe kıroluk. Sınıfsal konumunu bulamamışlık, kavrayamamışlık.

Makyavelist: Çıkarını düşünen ve realite bağımlısı kişi. Entel aşağılaması.
Manifesto: Konuyu açıklamak ve bildirmek için yayımlanan bildiri, tebliğ.
Materyalist: Metafiziksel kavramları kabul etmeyen, maddeden oluşumu savunan.
Mavzer: Dakikada ortalama altı mermi atan ve orduda kullanılan eski bir tüfek tipi.
Meta: Pazara değişim değeri için sürülen, kullanım değeri olan mal.
Mevzi: Muharebe için arazide işgal edilen yer.
Minval: Yöntem, yordam, yol, biçim ve tarza nlamlarına gelen kelime.
Mücadele: Amaca ulaşmak için yapılan savaşım ve ilkeleri.

Nefer: Kişi, şahıs, asker.
Neo Liberal: Serbest piyasa ekonomisini devlet müdahalesinden arındıran.
Nüve: Birşeyin özü, çekirdek.

Omurgasız: Tavrı duruşu olmayan; çıkarları doğrultusunda düşünce değiştirebilen.
Oportünist: Duruma, çıkara göre davranan, koşullardan kendi çıkarına yararlanan.
Orta Yolcu: Statükoyu devam ettiren, uyum yolundan sapmayan.

Öncü: Belirli toplumsal koşulların sonucu ortaya çıkan Marksist kavram.
Önder: Fikri ve siyasi harekette önde giden.
Örgütlülük: Ortak hareket ve eylem sürekliliği adına gerekli olduğu düşünülen.
Özgürlükçü Sosyalizm: Otoriteye karşı bireysel özgürlük vurgusu.

Paradigma: Gerçekliği anlamamızı sağlayan temel bakış açısıdır.
Parka / Postal: Devrimcilerin ayırt edilmesini sağlayan siyasi giysi.
Patriarka: Mutlak erkek hakimiyeti, anti-feminizm.
Patron: Mal, iş veya toprak sahibi.
Pragmatist: İşr yarayanı esas alan kişidir.
Pranga: Ağır cezalıların ayaklarına takılan, türkülerde sık duyulan kalın zincir.
Prekarya: Güvencesiz, esnek çalışan kitle. Yeni nesil proleterya.
Pratik: Teorilerin sağlaması.
Proletarya: Zincirlerinden başka kaybedecek şeyi olmayan devrimin öznesi işçi.
Proleter: Emeğini satan. Zincirlerini kırması beklenen.

Rant: Avanta. Paradan para kazanma. Doğal ve suni rant olarak ikiye ayrılır.
Reformist: Demokratik ilerlemenin ekonomi ve politik yapıyı değiştireceği iddiası.
Revizyonist: Amaç için hareket eden; Sosyalist jargonda bir hakaret biçimi.

Sağ Sapma: Var olan siyasal çizgiyi bırakıp, sağ çizgiye kayma. Düzenle barışma.
Sekter: Siyasi, dini vb. düşüncelere karşı çıkarak katı ve hoşgörüsüz davranan.
Sentez: Tez ve antitez birleşimi.
Sermaye: Kapitalizm’de edinilen maddi birikim.
Sınıf Mücadelesi: Sömürenle sömürülen arasındaki mücadele.
Sınıf: Bilince varmış insan topluluğu.
Son Tahlilde: Bu bağlamda, son kertede, son safhada.
Sosyal Faşist: Sosyalistim diye ortalarda gezip teröre kucak açma.
Sokak: Teorinin sınandığı gerçeklik. Devrimin sıcak asfaltı.
Sosyal Adalet: Kaynakların adil dağılımı için mücadele.
Sosyalist: İktidar ve araçların halk kontrolünde ortaklaşa kullanılmasını savunan.
Sömürü: İşçinin maaşı ile ürettiği malın piyasa fiyatı arasındaki uçurum.
Sütkostik: Afiş asmak için kullanılan olmazsa olmaz yapışkan.
Şovenist: Saldırgan vatanseverlik.

Tahakküm: Zorbalıkla hüküm altına almaya çalışma, egemen tutum takınma.
Tekel: Bir malın tek bir kuruluşça yapılması, tek elden dağıtılması, satılması.
Teorik: Kuramsal.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Feminist hareketin sol ile kesişimi.
Tutsak: Gitmesine ya da özgürce hareketine engel olunan kimse.
Troçkist: Batı ideolojileri ile geçinen, solu eleştiren solcu. Küfür olarak da kullanılır.

Uşak: Zenginlerin hizmetinde çalışan.
Utangaç Sol: Politize olmuş kendini tam ifade edemeyen salon solcusu.

X Ölümsüzdür: Kişi ölür, fikirleri ölmez tezi.

Veganizm: Sömürüyü tüm canlılar arasında reddetmek.

Yabancılaşma: Marxist teoriye göre işçinin emeğiyle kurduğu kopukluk.
Yoldaş: Aynı yolda yürüyen.
Yığınlar: Devrimci potansiyel taşıyan kitle.

Zemheri: Sol türkülerde sık yer alan kışın en şiddetli zamanı.
Zindan: Tutukluların kapatıldığı yer altı karanlık mekan.

Aşırı solcu kime denir, solcular ne istiyor, Türkiye’de sol partiler hangileri, solcu parti ne demek ve sol görüşlü sanatçılar kimler başlıklarına değinmeye çalıştık.

Yorum Yap

Geniş bir eksende yer alan güvenilir iş ortaklarımızla ihtiyaç duyulan her alanda tek elden yetkin çözümler sunuyor, kişi ve kurumlara danışmanlık sağlıyor, rekabet üstünlüğü sağlayacak etkili yol haritalarıyla markanızı en iyi noktaya taşıyoruz.

Takipte Kalalım