uyuşturucu kullanımı

Uyuşturucu Kullananlara Verilecek İzin

Caydırıcı olabileceğine inandığım kısa bir bilgi notuyla giriş yapalım:  “Uyuşturucu madde (esrar, eroin, kokain vb. adı artık neyse) kullanma veya bulundurma suçunu işleyen bir kişi yasalarımıza göre 2 ila 7.5 yıl arasında ceza alabiliyor.” 

Kişisel ihtiyacı aşan derecede uyuşturucu madde bulundurulması halinde ceza elbette artıyor. Bana bu hap bilgi yetmez diyenler uyuşturucu madde ticareti suçu kısa araması ile detaylara inebilir.

Hakkında mücadele planları hazırlanan eroin, esrar ve kokain ne yazık ki Dünya üzerinde en sık kullanılan uyuşturuculardan. Tıbbi amaçlı esrara ise kemoterapi veya radyoterapi seansları sırasında, HIV tedavisinde, nörolojik rahatsızlıklarda hatta yeme bozuklukları gibi durumlarda başvurulabiliyor.

2013’te esrar kullanımını yasallaştıran ilk ülke Latin Amerika ülkesi Uruguay oldu.

Devamında ABD’nin neredeyse tüm eyaletleri ve 2018’de Kanada, kullanımı suç olmaktan çıkaran Portekiz ve Hollanda’ya ek olarak komşu Gürcistan, Afrika’nın bir kaç önemsiz tabela ülkesi ve Tayland, keyif amaçlı kullanabilirsiniz onayı veren ilk ülkelerden.

Yeni Zellanda ise 2020’de konu hakkında bir referandum düzenlemeyi düşünüyor. İlgi çekici geldiyse listeye devam edelim;

Farklı kaynaklarda; Kuzey Kore, Jamaika, Avustralya, Belçika, Çekya, Ekvator, Hırvatistan, şaşırtıcı ancak İran, İspanya, Kamboçya, Estonya, Kolombiya, Peru, Almanya, Arjantin, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İsviçre, Makedonya, Norveç, Polonya, Şili ve Yunanistan’ın da esrar (kenevir) kullanımını yasallaştıran ülkelerden.

Bazıları belli grama kadar müsade veriyor, üzerinde sık duracağımız “tıbbi amaçlı” kategorisinde değerlendirenler de var.

Hadi canım dediğim bir bilgi de Türkiye’den: “Sağlık sektöründe kullanmak üzere 19 ilde esrar yetiştirmek izne tabi. Tabii ki lisans almak şartıyla.” Yine de şerh koyalım bu web bilgisi detayı izaha muhtaç.

Uyuşturucu Yasal Olsun Tezi

Kullanım yasal olsun daha az kullanılır ve bulmak için yanlış yollara sapılmaz tezini işleyenler; kontrollü serbestlik durumunda insanların ölümlere neden olan bonzai ve türevlerine yönelmeyeceğini mafya ve kara paranın önüne geçilebileceğini – terörün ciddi finans kaynaklarından birinin kesileceğini savunmakta.

Vergi ve turizm geliri de elde edilebileceğini düşünüyorlar ancak yasallaştıran o kadar ülke var ki hadise neredeyse haber değeri dahi taşımayan bir noktada.

Altını çizdikleri; “bence en önemli” nokta ise ağır uyuşturucu kullanımının düşeceği ve sağlık alanında kullanımının hastalar için olumlu sonuçlar doğurabileceği iddiaları.

Esrarın serbest bırakılması gerektiğini, kenevir tarımını bize yasaklatan ABD’ye kayıplar için dava açılmasını savunan ve bu konuda – sanırım 2018’de – epey detaylı bir köşe yazısı kaleme alan Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, “Hint keneviri’ni de tıpkı afyon ekimi gibi kontrollü bir şekilde yapamaz mıyız?..” diyerek madde madde aşılıyor.  Tiner de Bali de uyuşturucu, bir takım solventler de uyuşturucu Dilipak’a göre. 

Yazısından kısa bir alıntı yapalım müsadesiyle:

“1 dönümlük kenevir tarlası 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. Bir dönüm kenevirden, dört dönüm ağaca eş kâğıt çıkar. Düşünün, bir ağaç neredeyse 50 yılda yetişirken kenevir dört ayda yetişir. Yılda 3 mahsul alabilirsiniz. Ağaç 3 kez kâğıda dönüştürülebilirken, kenevir 8 kez dönüştürülebiliyor. Tohumunun besin değeri, insan ve büyükbaş, küçükbaş, kümes ve kanatlı hayvanlar için idealdir ve protein değeri ise çok yüksektir. İçindeki iki yağ asidi doğada başka hiçbir yerde yoktur ve kolesterol dostudur. Faydalı Omega yağlarını taşır.”

“Kenevirden üretilen sabun, şampuan ve deterjan gibi temizlik ürünleri ve kozmetikler tabiata zarar vermez ve suları kirletmezler. Biyoyakıt olarak da kullanabilirsiniz. Kenevir’in kemoterapi ve radyoterapinin etkilerini azalttığı ve radyasyon temizlemede faydalı olduğu artık biliniyor.”

Kör topal ilerleyen sağlık sektörüne ek yük getirebileceğini ve gelecek kuşaklar için kaygı verici olduğunu savunanlar ise; ABD özelinde ilerlersek acillerin (Kolorado) hasta dolduğunu, bu uyuşturucuların alkol ve sigara gibi öngörülemeyen etkilerinin olabileceğinin altını çiziyor.

Şahsi fikrim; eğer bu özetlediklerimizin tümü veya bir kısmı – ne kadar ciddi vergilerle olursa olsun – yapılırsa, kamuoyuna yanlış bir sinyal verilmiş olur ve uyuşturucu tüketimi masum gösterilmiş olur. Her ülkenin altyapısı dinamikleri inanç sistemi farklı. Tabi ki ağır hastalıkların tedavisinde tıbbi haşhaşın (medikal kenevir) denetimli bir şekilde kullanılmasını hekimlerin görüşüne bırakıyoruz.

Afganistan ve İran’da üretilen uyuşturucuların Avrupa’ya; Avrupa’da üretilen sentetik uyuşturucuların da Ortadoğu’ya transferinde bir geçiş noktası olan ülkemizin konumunu da göz artı etmemek gerek.

Türkiye uyuşturucu madde kullanımında Avrupa’ya oranla alt sıralarda ve umarım bu şekilde kalmaya devam ederiz.

1979'da İstanbul’da doğdu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu olan yazar, Vatan gazetesinde başladığı kariyerinin ardından farklı görevler üstlendi, özel kurumlarda yöneticilik yaptı. Online gazetecilik eğitimini BBC'de tamamlayan, 2008'den itibaren dijital dünyanın içinde yer alan Görkem CAN; kişi ve kurumların faaliyetlerine destek oluyor, bilgi ve deneyimiyle yönlendirici rol oynuyor.

3 Yorum

  1. Uyuşturucu çok zararlı bir şeydir ve asla kullanılmamalıdır. Gençlere üzülüyorum, ben de 2 sene kullandım büyük bir hata yaptım ve çok pişmanım. 6 senedir temizim. Umarım herkes kurtulur bu pislikten.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

*