Televizyonun Türkiye’deki yolculuğu, ilk olarak 1935 yılında İTÜ’de Muhabere Bölümü’nün kurulmasıyla başladı.
1938’de Telsiz Muallimliği ve 1944’te Yüksek Frekans Tekniği profesörlüğü görevlerini üstlenen Mustafa Santur, televizyonun gelişimini yakından takip etmek ve Türkiye’yi bu yeni teknolojiyle tanıştırmak için 1948’de bir Avrupa gezisi düzenlemeyi planladı. Ancak o yıllarda savaşın etkileriyle radyo alıcıları dahi sınırlıydı; televizyon ise halk arasında çok az biliniyordu.
Mustafa Santur, 16 Temmuz 1951’de İTÜ Elektrik Fakültesi Dekanlığı’na bir mektup yazarak, televizyonu “tedrisatımızı geliştirmek amacıyla” küçük bir laboratuvarda denemek istediklerini belirtti. Bu dönemde ABD’de televizyon, 15 milyon cihazın evlerde yer aldığı popüler bir medya aracı haline gelmişti ve ilk renkli televizyon yayını da 1953 yılında yine ABD’de yapılmıştı.
Türkiye’de televizyon yayınları için gerekli ekipman, ithalat yasakları ve bütçe sorunları nedeniyle birkaç aşamada ancak tamamlanabildi.
İlk günlerde Philips firması tarafından bağışlanan kamera ve verici gibi teknik ekipman, Taşkışla’da kurulan küçük bir stüdyoda kullanıldı. Anten kurulumu için bir minare ustasından yardım alındı ve gemi direğinden bozma bir direk hazırlanarak yayınların temel adımları atıldı.
İTÜ TV’nin İlk Yayınları ve Halkın İlgisi
İlk deneme yayını Mart 1952’de gerçekleştirildi ve bu yayın, bir vantilatörle sürekli dalgalanması sağlanan “deneme yayını” flamasıyla yapıldı. Ancak televizyon, ilk başlarda halktan büyük ilgi görmedi; bilimsel bir çalışma olarak kaldı.
1953 yılında ise Gümüşsuyu’ndaki bir konferans salonunda halka açık gösterimler düzenlendi. Bu etkinlikler her Cuma 17:00-18:00 saatlerinde gerçekleştirildi ve izleyicilerden alınan geri bildirimler ile yayınlar şekillendirildi.
Cağaloğlu Öğrenci Lokali’nde yapılan 18 Mart 1954 tarihli gösterimde halkın ilgisi daha da arttı. Şiir programları, tiyatro gösterimleri ve hava durumu yayınları halk arasında oldukça popülerdi. Bu dönemde ekrana çıkan ilk sanatçı, konservatuvardan yeni mezun olan Feriha Tunceli olurken, Ali Esin ilk hava durumu sunucusu olarak tarihe geçti.
1955 yılında, yayınlar gönüllü öğrenci eksikliğinden dolayı iki haftada bir yapılmaya başlandı. 1956’da ise televizyon yayınları, 20-30 kilometre çevresinde izlenebilir hale geldi ve İstanbul’daki televizyon sayısının 200’ü bulduğu tahmin edildi.
Türkiye’de İlk Naklen Yayınlar ve Spor Etkinlikleri
1960 ihtilali sırasında İTÜ TV’nin yayınlarına ara verildi, ancak 10 Ekim 1960’ta yeniden yayına başlandı. 1960’lı yıllarda Halit Kıvanç’ın sunduğu “Mini Gol” programı ve Erkan Yolaç’ın “evet-hayır” yarışması gibi eğlenceli programlar halkın büyük ilgisini çekti. Zeki Müren ve Ajda Pekkan gibi ünlü sanatçılar da ekranlarda yer almaya başladı.
12 Kasım 1961’de, Türkiye’deki ilk naklen yayınlanmış spor etkinliği olan Sovyetler Birliği ile futbol maçı, sabit bir kamerayla yayınlandı. 1 Mayıs 1966’da ise Fenerbahçe-Beşiktaş futbol maçı, stat içinden çekilen ve link hattı kullanılan ilk canlı naklen yayın olarak kaydedildi.
TRT’nin Kuruluşu ve Türkiye’de Düzenli Yayınların Başlaması
TRT, 31 Ocak 1968’de düzenli televizyon yayınlarına başladı. Bu dönemde öğrenci olaylarının İTÜ TV üzerindeki etkisi nedeniyle bazı yayınlar kesintiye uğradı. TRT, ilk etapta sadece Ankara’da yayın yapıyordu; ancak İstanbul ve diğer büyük şehirlere ulaşma çalışmaları hızla devam etti. 1970 yılında İstanbul’da yayın yapmaya başlayan TRT, İTÜ TV’nin altyapısından yararlanarak İstanbul’daki yayına hızlıca entegre oldu.
TRT’nin tek resmi yayıncı olarak faaliyet göstermesi, Türkiye’de televizyonun yaygınlaşmasını ve içeriklerin çeşitlenmesini sağladı. 25 Nisan 1971’deki Türkiye-Batı Almanya futbol maçı ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı yayınlarının ardından İTÜ TV yayınlarına son verildi ve TRT, Türkiye’de televizyonun tek yetkili yayıncısı haline geldi.
TRT’nin ilk yıllarında deneyimsizlik nedeniyle eleştiriler alsa da, zamanla ulusal yayıncılık alanında güçlü bir konuma ulaştı. 1980’li yıllarda renkli televizyon yayınlarına geçiş yapıldı ve televizyon Türkiye’de hızla yaygınlaştı.
- 0 Yorum
- Medya Dersleri
- Kasım 3, 2024