Türk Hamamı ve Hamam Rehberi

Yeni başlayanlar için Hamam başlıklı yazıyı uzun süredir kurguluyordum. Kısmet bugüneymiş.

Kadınlar hamamındaki adabı takdir edersiniz ki bilmeme imkan yok dolayısıyla “erkek odaklı” bir yazı olacak belirtelim.

Bizlere Neriman Köksal’ı hatırlatan; “Hanım hanım, babasını da getirseydin” sözü, dikizcilikle suçlanan çocuğu ve ailesini azarlamayı amaçlayan beylik cümle.

Esasen öz-güveni sorgulanması gereken; sarkık, pörsük ve peştemalli kadınlar “ergen adayını annesinden koparacak süreci” yapış yapış bu söz öbeği ile başlatır. Çocukluktan çıkmış oğlan artık erkekler hamamına gitmelidir.

Hamamdan kovulma; sünnetle başlayıp ergenlikle devam ederek evlilikle son bulan silsilenin sarsıcı ilk noktasıdır. “Hanım hanım bari babasını da getirseydin” cümlesine, “O kadar çok istediğini bilseydim onu da getirirdim” denmeyeceğine göre bu noktada geri vites yapılır, mevzu hararetlendirilmez.

Banyo rahatlığını tercih ettiğimiz için şimdilerde spa’ya evrilen hamamlar turistik toplanma noktası veya rejisörler için eğlenceli bir fon haline gelmiş durumda.

Bölüm sonu canavarı Tellaklar ise; kese-masaj-yıkama adımlarını başarıyla tamamlayan, genelde bahşiş usulü çalışan bordrolu ve göbekli erkeklere verdiğimiz isim. Bayanlarına ise natır deniyor.

Osmanlı’da 17.yy’a tarihlenen nizamnameye göre güler yüzlü, muhabbetli, kıvrak ve canlı olmaları gerekiyormuş. En meşhurlarından biri, mesleği gerçekten yapıp yapmadığı tartışılsa da adını Lale Devrini sona erdiren isyana veren Patrona Halil’dir.

Osmanlı’da Altın Çağını Yaşayan Hamamlar

Erkekler ve sosyalleşmek isteyen kadınlar yıkanmak için hamama giderlerdi. Özellikle bayramlardan önce ve perşembe günleri, arife geceleri hamama gitmek, geçmişten günümüze kadar devam eden geleneklerden.

Ayrıca ‘gelin hamamı’, ‘damat hamamı’ ve ‘kırk hamamını da atlamamak gerek.

Evliya Çelebi’ye göre, 17. Yüzyılda İstanbul’da 300’ü halka açık olmak üzere 4 bin 536 özel hamam bulunuyordu. 1800’lerin sonuna gelindiğinde ise 100 civarı kalır kalmaz.

Varlıklı cemaat bile evlerinde hususi hamamları olmasına rağmen, haftada en az bir kez mahalle hamamına giderlerdi. Roma Hamamlarının Osmanlı Kültürüne bu denli kolay adapte olmasının en temel nedeni din’di elbet.

Arkadaşlık ve kısmet bulabilme arzusu da hamama başvurulmasında temizlik ve din kadar mühim yer tutardı. Zamanla dostlar, müzisyenler, dansözler hatta evcil hayvanların da buluşma noktası haline gelecektir. Düğün hamamlarını günümüzün bekarlığa veda partileri ile kıyaslamamız mümkün.

Kınalı tellakların, “Nalınlarıyla tavus kuşu gibiydiler” benzetmeleriyle gönül eğlencelerine meze yapıldığını Murat Bardakçı’dan dinlemiştik.

Osmanlı’da eşcinsel metinleri çekinmeden kaleme alan Derviş İsmail’in 17. yüzyılda sözünü ettiği delláklar mesleği 300 küsur sene önce yapan kişilerdir. Dolayısıyla şimdilerin tellák’larıyla bu ‘‘dellák’’lar arasında benzerlik kurulmaması gerekir.

Yeni Başlayanlar için Hamam

Bel ve sırt ağrıları için iyi gelecek göbek taşı, bol bol terleyip rahatlamanıza imkan verir.

Hafta içi genelde hamamlar sakindir. Kullanacağınız bölümü şöyle bir temizleyip elden geçirmenizde fayda vardır. Keselenme, masaj ayrı ücretlendirilir. İsteyip istemediğinizi söyleyebilirsiniz.

Çıktıktan sonra olası mineral kaybını telafi için maden suyu içebilir, size tahsis edilen odanızda dinlenebilirsiniz. Daha da sıcak olan sauna ya da eşek terleten alanına banyo sefanızın başlangıcında girerseniz kese için cildinizin kolayca yumuşar.

Şifalı doğal kaynak suyu ile beslenen hamamlar bulursanız sıhhatiniz için de faydalıdır. Kese, verilse de sabun, şampuan, tarak, krem vs gibi demirbaş eşyalarınızı yanınızda götürmelisiniz.

Utanan çekinen bir yapınız varsa mayo veya şortla devam edebilirsiniz. Tüm bu hizmetlerin bedeli de iki kişinin orta halli bir mekanda ödediği hesap parasını geçmez.

1979'da İstanbul’da doğdu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu olan yazar, Vatan gazetesinde başladığı kariyerinin ardından farklı görevler üstlendi, özel kurumlarda yöneticilik yaptı. Online gazetecilik eğitimini BBC'de tamamlayan, 2008'den itibaren dijital dünyanın içinde yer alan Görkem CAN; kişi ve kurumların faaliyetlerine destek oluyor, bilgi ve deneyimiyle yönlendirici rol oynuyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

*