Sanal Bağımlılıklar Yuva Yıkıyor

Sanal Bağımlılıklar Yuva Yıkıyor

İnsanlık tarihi ile yaşıt aldatma, mobil dünyaya geçişimiz ile adeta şahlandı. Çalışan eşlerin birbirleriyle hızlı iletişimi elbette büyük avantaj ancak farklı kişilerle temasın da yolu açılıyor.

Öte yandan önlenemez pornografi, bahis ve sanal seks (cyber-sex) sevdası da, evliliklerin neredeyse yarısının 5 sene içinde bitmesinin başka bir tetikleyicisi.

Boşanma avukatlarının ve terapi merkezlerinin bu konuda bir sıkıntısı olacağını zannetmiyorum ancak geride kalan çoluk çocuğun, nemli gözlerle bekleyen yaşlıların hatırına bazı paylaşımlar yapmak şart oldu.

“Seninle görüşmek istemiyorum ve konuşacak neyimizi kaldı ki” diyemediğimiz için sadakatsizliğimize nazik bir bahane bulmuş durumdayız.

Artık tatil ve akşam günlerimizde; takipçi sayılarımız, yazılan yorum vs gibi Dünya ahret bize yaramayacak işler için kaygılanıyoruz. Hal böyle olunca da çiftler arası iletişim tez konularına malzeme olacak şekilde azalıyor, ihmaller artıyor.

Mükemmel bir salon erkeği olduğunu evlilik veya flört siteleri üzerinden paylaşan er kişi, gün geliyor internet üzerinden bulduğu eşini yine aynı yollarla aldatıyor. Tabi kadınların bu işlerden uzak olduğu gibi bir iyimserlik içinde de değiliz.

İşin bir de mali kısmı var elbet; kulüplere, kurslara ve farklı sosyal ortamlara girmekten çok daha ekonomik ve geleneksel olandan hızlı bir arkadaşlık sitesine üye olmak. Coğrafi sınırlar kalkıyor, çekingenlik azalıyor.

Aldatıldığımızı Anlamak Zor Değil!

Kendilerini sürekli ispata çalışan kompleksli kişilerin aldatmayı huy edindiğini vurgulayan bazı uzmanlar, yer değiştirmeyen vücut sıvıları aldatma sayılmaz diyerek sanal seks kavramına temkinli yaklaşıyor.

Ortada duygusal bir bağlılık varsa “aldatma” da başlamıştır diyen başka bir grup da var. Eşlerin çoğu böyle bir durumu aldatma olarak kabul ediyor. Özellikle bizim gibi romantik toplumlarda.

İş yapıyorum maskesiyle “mobil” dahil internette saatler geçirmek, sayfaları alelacele kapatmak, tedirginlik hali ve depresif tavırlar, şifreleri paylaşmaktan kaçınmak, şifre konulmuş birden fazla akıllı cihaz kullanımı, arama kayıtları ve mesajların silinmesi, web geçmişini silmek adına önbellek ve çerezlerin temizliği, sebepsiz mesaiye kalmak, manasız seyahatler, telefonu sessize almalar, eve geç gelmeler, bakım ve kişisel temizliğinin artışı, telefonlara cevap vermeme, sebepsiz harcamalar-ekstre gizlemeler, gizli saklı kredi çekmeler, adı ilk defa duyulan arkadaşların bir anda ortaya çıkışı, yine bir anda değişik hobiler zevkler edinmek, birlikte yahut çocuklarla daha az vakit geçirmek, kabuslar-sayıklamalar, kıyaslama ve eleştirilerinin artması, kapalı kapılar ardında izole ortamlar yaratma, dokunma-hal hatır ve sevgi sözlerinin azalması, artık birlikte planlar yapmama, cinsel yönden uzaklaşma-isteksiz ve hızlı beraberlikler, alkole ve yasaklı maddelere meyil, tuvalete banyoya telefonla girmek gibi hal ve hareketler bilgi verici olabilir.

Yine de erkek eşittir aldatmaktır demiyoruz, elbette bu belirtiler aldatılmaya işarettir de demiyoruz.

Can sıkıcı durumlar yaşanmadan önce alınabilecek önemleri de paylaşalım.

Olumlu hatıraları paylaşmanın ve çift terapisinin müspet neticeler verdiği biliniyor. Çiftlerin birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayamamaları dışarıya yönelmelerde de sık dile getirilen bahanelerden.

Burada karşı tarafı psikososyal olarak suçlamadan önce öz eleşti yapmak ilerleme adına son derece mühim. Ne kadar mükemmel bir çift olursak olalım, “yıllardır tanıyor, ne istediğimi de anlar” diye düşünmeden iletişimi koparmamak önemli, eğer zihin okuma kabiliyetimiz yoksa.

Hala bir sonuç alınamıyorsa ve evliliğimizi kurtarmak istiyorsak, bağımlık merkezleri üzerinden ilerlenebilir.

Keyifleri kaçırmayalım ama bir kaç mahrem poza ilgi duyma zamanla porno bağımlılığına, eski bir arkadaşla dostane sohbetler de dizginlenemez bir aşka dönüşebilir.

Yerleşik hayata geçen sabit ikametgah sahibi nicelerinin aile içi en ufak bir sıkıntıda ve ağır işsizlikte çareyi kadehlerde aradığı ve klavye başına koştuğu biliniyor.

1979'da İstanbul’da doğdu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu olan yazar, Vatan gazetesinde başladığı kariyerinin ardından farklı görevler üstlendi, özel kurumlarda yöneticilik yaptı. Online gazetecilik eğitimini BBC'de tamamlayan, 2008'den itibaren dijital dünyanın içinde yer alan Görkem CAN; kişi ve kurumların faaliyetlerine destek oluyor, bilgi ve deneyimiyle yönlendirici rol oynuyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

*