ucuz oyuncak

Oyuncaklar Neden Pahalı?

Oyuncaklara oldum olası meraklıyımdır. Oğlum için düzenli olarak araştırıp almaya çalışıyorum.

Robotlar var malumunuz; klasik LEGO ve rakipleri var ve bir de popüler kültürün etkisiyle son anda ortaya çıkıp bir anda köpürtülen, çocuklar tarafından anlık talep edilip sonrasında bir kenara attıklarımız var.

Tabi YouTube tanıtımları, ortada zangır zangır ağlayan bir çocuk, arkadaş okul baskısı vs ailelerin elini kolunu bağlıyor. Kızlar için sanki işler daha kolay.. 1959’dan beri hayatımızda olan Barbie’ler aşağı yukarı aynı fiyatlarda lakin erkek çocukları için oyuncak bulmak biraz daha zorlaştı.

Medeni halim değişmeden önce de oyuncak dükkanlarına girerdim ancak fiyatların bu kadar yüksek olduğu bir dönemi hatırlamıyorum.

Alelade bir çek-bırak araba 2019 Mart etiketiyle 30 TL, üstelik kibrit kutusundan hallice… Robotların eli kolu oynamaya, oyuncaklardan ışıklar çıkmaya ve hareket etmeye başladıklarında fiyatlar tavan yapıyor. 

Şimdi ithalat maliyetlerini düşününce satıcı tarafında durumlara hak verilebilse de aileler açısından işin kurtarılabilir biri yanı yok. Uzmanlar; çocuklar oyuncaklara değil ‘oyun oynamaya’ ihtiyaç duyuyor diyor ve eleştirileri sıralıyor; 2 yaşındaki bir çocuğa uzaktan kumandalı oyuncak, 5 yaşındaki bir çocuğa da iPAD almak geçmişte doymamış çocukluğumuza yani kendimize aldığımız bir hediye bir bakıma.

Parantez açalım, olayın “hangi oyuncak doğru ki ” kısmı da var.  Kimliğini arayan küçücük bir kız çocuğunun eline oynasın diye yetişkin bir kadın vücudu – yani Barbie- vermek ne kadar doğru.  Oyuncaklar sağlıklı ve dayanıklı mı? Acaba yaşına uygun almayarak gelişim düzeylerinin üzerinde şeyler mi talep ediyoruz?

Hali vakti yerinde ailelerin; fiziksel ve zihinsel gelişimi etkilenmesin diyerek evlerde oyuncak dağları oluşturduğuna tanık oluyoruz.

Hekimler; eğitici öğretici yanı sorgulanmaksızın hediye paketleriyle  vakitsizliğe ve ihmallere kılıf aramanın , çocukları ilerleyen zamanlarda doyumsuzluğa itebileceği endişesiyle bunu da yanlış buluyor. Bu noktada; ailelerin, oyuncaklar yerine oyun materyalleri yaratabileceği yönünde bir düşünceye sahibim. Çocuklarıyla daha sık vakit geçirebilirler.

Atma Tamir Olsun, Çocuklara Umut Olsun projesi; arızalı, bozuk, kullanılmayan ve kırık, atılacak tüm oyuncakları alıp, tamir edip ihtiyaç sahibi çocuklara hediye ediyor.

İşe yaramaz olarak düşündüğümüz bir çok malzeme çocukların oyun kurgusuna malzeme olabiliyor.

Mühim olan; elbette bizim kontrolümüz altında eskitmelerine, dokunmalarına bağ kurmalarına ses çıkarmamak, gereksiz yasaklar koymamak. Bize işe yaramaz gelen bir çok şey çocuğun uzun süre vazgeçemeyeceği bir nesne haline gelebilir. Çocuk neticede bunlar.. Kurabiye-Kek-Pasta vs yapabilirsiniz, evinizin bir odasını beraber boyayabilir spor aktivitelerine katılabilirsiniz. Gibi gibi…

1979'da İstanbul’da doğdu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu olan yazar, Vatan gazetesinde başladığı kariyerinin ardından farklı görevler üstlendi, özel kurumlarda yöneticilik yaptı. Online gazetecilik eğitimini BBC'de tamamlayan, 2008'den itibaren dijital dünyanın içinde yer alan Görkem CAN; kişi ve kurumların faaliyetlerine destek oluyor, bilgi ve deneyimiyle yönlendirici rol oynuyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

*