Metrobüs

Metrobüs için Taktik ve Tavsiyeler

Ulaşım ağının kalbinde yer alan; günlük 1 milyonu aşkın taliplisiyle Metrobüsler, özellikle 06:00-09:00 ve 18:00-20:00 saatleri arasında “mahşer demosu” haline gelerek çekilmez olabiliyor.

“Metrobüs ne ki” diyen İstanbul dışındaki arkadaşlar için de özetleyelim: “Metronun lastik tekerli hali. Gidiş geliş şeritlerinin ortasında yer alan kendine has bir yolu bulunmakta.”

Devam edelim… Bir Metrobüs, ne kadar dolu olursa olsun 28 dakikada Z.Kuyu’dan Şirinevler’e sizi taşıyabiliyor ki bu kronik trafik göz önüne alındığında muazzam bir avantaj. 

Metrobüs hangi saatlerde tercih edilmeli, oturacak yer nasıl bulunur, rahatça nasıl  seyahat edilir vb hayat kurtaracak bilgileri özet halinde paylaşmak isteriz:

Yoğun saatlerde binmeyi biz de istemeyiz ama işimiz var okulumuz var diyenleri bir kenara koyalım.

Mümkünse ve imkanlar dahilindeyse, yoğun saatlerde ne aracımızla ne de yaya olarak trafiğe çıkmayalım.

Biner binmez kapı önlerinde beklemek yerine imkanlar dahilinde dayanabileceğimiz körüğe ilerlemek her zaman faydalıdır.

Metrobüsler uzun ve körüklü Mercedes araçlardır ve kapılar ne kadar yoğun olursa olsun ilerleme şansı bulursanız ortalarda nefes alma imkanı bulabilirsiniz. Duraklara 20 saniyede bir araç geldiği için, “heyecan da aramıyorsanız” kalabalıklara dalmaya çalışmayın. Bekleyin ve daha binilebilir olanda şansınızı deneyin.

Aracın durakta duracağı yeri ve kapı koordinatlarını aşağı yukarı belirlemek zamanla gelişen bir refleks olabiliyor.

Bu husus, özellikle Avcılar, Edirnekapı ve Zincirlikuyu gibi kalkış istasyonlarında hayati önem taşır. Bazı durumlarda istasyon amirleri, duraklardaki yoğunluğa bağlı olarak boş araç talep edebiliyor.

Çaktırmadan sorabilirsiniz. Binde bir bir ihtimal ancak değerlendirmekte fayda var. Duraklara sebepsizce ve bir anda gelen boş araçların bir açıklaması da budur.

AS (Avcılar – Söğütlüçeşme) kalabalık hatlardandır.

Pek fazla tercih edilmeyen ters koltuklar, “nasıl olsa ineceğim” diyen kısa süreli yolcular tarafından tercih edilir.

Kulaklıkla bir şeyler dinleyenler, akıllı cihazlarına gömülenler, cama dayananlar, uyuyanlar, yayılarak oturanlardan da uzak durulabilir zira bu tip hareketler uzun süreli yolculuğun işaretleridir.

Araç yerinden hareket edemeyecek kadar dolu olsa dahi; engellilere, hamilelere, yaşlılara ve düşkünlere mutlaka yer verelim. İnerken sizi izler ve yerlerini iade ederler. Dua almak da cabası.

Gözlük ve bastonla görme engelli taklidi yaparak oturacak bir yer bulmaya çalışan insanların var olduğu gibi bir şehir efsanesi de bulunmaktadır. Oturacak yer hususunu bu kadar ciddiye alan kişiler olduğunu görmek gerçekten komik ve eğlenceli bir durum.

Açılmayan kapılar, soğuk sıcak klima durumları, benim-senin koltuğun gibi hususlarda kimseyle özellikle şoförlerle tartışmayın.

Ne olursa olsun – can sıkıcı insanların toplanma noktası – kapı önlerinde durmayın.

Toparlanan ve saatlerine bakan insanlar; sürekli camdan dışarıyı görmeye çalışanlar, sağa-sola soru soranlar, dizlerin üstünde toparlanan çantalarına sıkı sıkıya sarılanlar ve heyecanlı yüz ifadeleri inecek yolcuların işareti olabilir, imkanlar dahilinde bu kişilerin yanına yaklaşılabilir ki kalkılınca oturabilelim.

Tüm bu bilgiler ışığında ve şansınız da yanınızdaysa oturarak seyahat zor değil. Kitap okumak dinlendirici oluyor tavsiye ederim.

1979'da İstanbul’da doğdu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu olan yazar, Vatan gazetesinde başladığı kariyerinin ardından farklı görevler üstlendi, özel kurumlarda yöneticilik yaptı. Online gazetecilik eğitimini BBC'de tamamlayan, 2008'den itibaren dijital dünyanın içinde yer alan Görkem CAN; kişi ve kurumların faaliyetlerine destek oluyor, bilgi ve deneyimiyle yönlendirici rol oynuyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

*