Hem hesaplı market alışverişi yapabilmek hem de gereksiz ürün almamak adına kurallar listemize yazabileceğimiz ilk madde, ‘boş bir mide ile zincir marketlere girme’ olmalıdır.
Marketlerin profesyonel raf sistemleri, müşterilere mümkün olduğunca fazla ürün satabilmek üzerine kodlanmaktadır. Bu arada; alışveriş sepetleri ve arabaları daha çok almaya teşvik için büyük yapılır. Az ürün almaktan çekinmeyin!
Alışverişe çıkmadan önce gerekli kontrolleri yaparak ihtiyaç listesi oluşturun gibi kitabi bir bilgiyi paylaşmaya gerek yoktur herhalde.
Listenizi buzdolabı üzeri gibi göz önünde olacak bir yere sabitlemelisiniz. Bu şekilde bir sonraki alışverişe kadar eksik olanları listeleyebilirsiniz. Marketler genelde Cumartesi, Pazar ve Pazartesi günleri indirime giderler.
Web sitelerinde gezip yorulmamak adına dergi-insert gibi güncel tanıtımları paylaşan akıllı telefon uygulamaları kullanabilirsiniz. Bu arada Pazartesi ve Salı günleri istatistiklere göre en sakin alışveriş günleriymiş.
Yapılan araştırmalar, sıradan bir insanın en fazla 4-5 ürünün fiyatını aklında tutabildiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla gündelik ve sık tükettiğiniz şeylerin çoğunun fiyatlarda yanılmasanız da seyrek tükettiğiniz ürünlerdeki fahiş fiyatları muhtemelen fark etmeyeceksiniz.
Mümkünse karşılaştırma yapın. Kasa önü abur cuburlarından, kokulu fırın promosyonlarından, tanıtım reyonlarından ve gramaj hilelerinden uzak durun. İndirimli gözüken bir ürünün gramajında oynama yapılmış olabilir.
Market Alışverişi Sırları
Can sıkıcı yığınlarla dolu hafta sonu günlerinden birine karar verdiniz ve markete girdiniz diyelim. Şarküteri bölümünde zeytin ve peynir gibi ürünlerin tadına bakmaktan – istemekten çekinmeyin.
Sık kullandığınız marketin indirim kartını yanınıza almayı, son kullanım tarihlerini incelemeyi de ihmal etmeyin. Şarküteri ve et konusunda hijyen önemli olduğu için bu alanda Migros öne çıkıyor.
Sık kullandığınız ancak o gün için ihtiyacınız olmayan bir ürüne uygun fiyatla rastlarsanız bir iki adet fazla alabilirsiniz. Kasiyer hataları sıkça yaşanabildiği için fişte yazan detayları incelemeyi ihmal etmemelisiniz.
Fiyat farklılıkları genellikle kasiyerler indirim kartınızı sormayı ihmal ettiğinde ya da etiketi değiştirmeyi atladığında yaşanır. Böyle bir durumda ürünü reyonda gördüğünüz fiyattan alma hakkınız bir şehir efsanesi değildir.
Bakteri üremesine müsait et ve şarküteri ürünlerinin sunulduğu alanların hijyen koşullarına uygun olup olmadığını basit bir gözlemle anlayabilirsiniz.
Bu iki reyonun birbirinden ayrı olmasına ve ayrı kişiler tarafından tanıtıldığına emin olmalısınız. Böylelikle aynı bıçağı kullanmadıklarına emin olabilirsiniz. Et doğramak için kullanılan bıçak ile şarküteri ürünü dilimlendiğinde, et üzerindeki olası “bakterileri”; çiğ olarak da tüketilen sucuk, salam ve pastırmanın üzerinde mideye indirmekten kurtulmuş olursunuz!
Marketin girişinde görmeye alıştığımız meyve ve sebzeler çoğu zaman da market önüne dizilir. Dışarıya dizilen gıdalardan uzak durun. Zaten zirai kalıntılarla yeterince zararlı hale gelmiş sebze ve meyveler bir de egzoz dumanını ve yoldan kalkan tozu taşır üzerinde. Birçok markette aynı sebzeleri iç kısımlarda bulabilmek mümkündür.
Müzikle aranız iyiyse alışveriş esnasında kulaklıkla bir şeyler dinleyebilirsiniz. Market playlistleri sizi yavaşlatmak üzere yayınlanır. Bu kurgu ile yavaşlar, daha çok gezinir ve daha şey alırsınız. HIZLANIN LÜTFEN!
Günümüzde bir alışveriş çılgınlığı varken yazdığınız konu ilgimi çekti. Okudum ve çok yararlı buldum. Teşekkürler hocam.