instagram dolandırıcıları, instagram hırsızları

Instagram Dolandırıcılığı ve Dolandırıcıları

400 -500 TL etiketle karşımıza dikilen orijinal spor ayakkabıları 69 TL’ye Instagram’dan alabilmeyi düşünebiliyoruz. Kozmetik ürünler, spor malzemeleri hatta “kesin kazandıracağı iddia edilen bahis kuponları” aklınıza ne gelirse Instagram üzerinden kakalanmaya çalışılıyor.

Emin olun tamamına yakını, “bire bir” ya da “replika” olarak adlandırılan “alt kalite” taklit ürünler.

Gedikpaşa’yı az çok bildiğim, uzun yıllar imalatçılık yaptığım için ayakkabıda dönen dümenleri dilim döndüğünce özetlemek istedim, bu sayede sistemin nasıl işlediğine dair genel bilgiye sahibi olabilirsiniz.

Klasik el işçiliği ile ürettiği ürünleri sanal dünyada tanıtıp satmaya çalışan güvenilir kişilere rastlansa da sektörün yüzde 80’i merdivenaltı mezarcıların elinde. Çin pazarı başka bir alem tamamen ayrı bir makale konusu ancak kısaca üstünden geçelim:

Orta halli bir Afrika ülkesinin başkanlık sarayını andıran devasa binalar düşünün, çık çık bitmeyen oymalı dönerli merdivenler, kat kat dev teşhir salonları, gez gez bitmeyen muazzam makine parkları ve aylık 100 dolara çalışan mutsuz Çinli işçiler.

2004’te iki kez uzak-doğu seyahati yaptık ve manzaranın şimdilerde pek farklı olacağını düşünmüyorum. O zamanlarda 100 dolarlık aylık maaşlarına yemek dahil değildi. Muhtemelen şimdi de dahil değildir.

O günlerden aklımda kalan iki farklı kareyi daha paylaşıp konumuza dönelim:

Elindeki marula benzer salatayı kaldırım taşına dayayıp alelade bir bıçakla kesmeye çalışan Çinlinin, bir kaç metrekarelik yağlı pis dükkanında hem yaşamaya çalışıp bir yandan da motosiklet tamiri yaptığına tanık olmuştum.

Az buçuk parası olanlar için bu gibi büyük fabrikalar önünde dolaşan el arabaları da mevcuttu elbet. Tam ortasında bir yığıntı daha doğrusu yayıntılarla. Ayaküstü pişirilip satılmayı bekleyen et parçaları ki muhtemelen domuz eti. 

Bir başka akşam, fabrika gezimizden otele dönerken tanık olduğum manzarayı da nakledeyim;

Bu dev fabrikalar önündeki geniş alanlardan birine gözüm takıldı. Basketbol sahasının bir ucunda hatırı sayılır bir kalabalık birikmiş. Evlerinde televizyon olmayan, Kemalettin Tuğcu’ya meze garibanlara acıdıklarından iş çıkışlarında böyle 3-5 dakika TV açılıyor ve transa geçmelerine izin veriliyormuş.

Ne yayınlandığına takılmadan öylesine boş bakan bir topluluk. TV siyah beyazdı ve Köle Isaura tarzı saçma bir Afrika dizisi izleniyordu. Şansa bakın; görüp görebileceğiniz tek TV siyah beyaz üstelik oyuncular da siyah. Tamamen dibe vuran hayatlar.

Böylesine bir flashback’e neden başvurdum toparlamak gerekirse;

Bu kadar büyük fabrikaların alım gücünün olmadığı yerel pazarlara hitap ettiğini ittifakla iddia edemeyiz dolayısıyla tüm sistem ve kafalar bizim gibi ergeni bol ülkeleri hedefliyor.

Bu arada yöneticileri hangi markanın taklidini hangi kalitede istersek yarı mamul dahil üretebileceklerini söylemişlerdi. Bizim aradığımız ise tamamen farklı ‘markalı- al-sat’ şeylerdi.

TR piyasasında ithal ve oldukça kaliteli replikalar da var ancak maliyeti yüksek olduğu için kar marjı yok denecek kadar az. Denetimler son sürat devam ederken; dorse dorse getirip satalım tipi bol evraklı işlerin geçerliliğinin artık olmadığına inanıyorum. Bu da böyle bir anımdı.

Instagram Satıcıları Ürünlerini Nereden Buluyor?

Uzakdoğunun imkansızlığını epey uzun vurguladık; esasen çoğu Anadolu’da üretilen malzemeler. 25’e 30’a imalatçıdan alıyor üzerine kar koyup ‘ihraç fazlası’ diyerek satmaya çalışıyorsun.

Param yok dersen, ‘tekleme’ de denen iade “tek tük kalmış” ürünlere tamah ediyorsun ve bu sefer de onları alıp satmaya başlıyorsun. Tabi bu işler güvene dayalı olduğu için ilerleyen zamanlarda daha uygun bedellerle toptan ürün bulmak olası.

Mağaza sahiplerinin; ellerinde kalan replika ya da orijinal “iade malları”, son kullanıcının fark etmesi zor ‘ton farklı’ defolu ürünleri bu gibi “instagramcılara” sattığı biliniyor. Koca koca e-ticaret siteleri dururken kesinlikle Instagram-Facebook vs üzerinden alışveriş yapılmasını tavsiye etmiyorum.

Çok Güzel Fotoğrafları Var, Takipçi Sayıları da Fazla

Bir kaç yüz liraya binlerce takipçi alabileceğiniz bir ortamda ürünlerin kaliteli görsellerini bulmak zor değil.

Bu gibi sayfalara dikkat ederseniz yorumların da kapalı olduğunu görebilirsiniz ki bu da tokatçı olduklarının ispatıdır. Faturasız fişsiz ve tamamen güvene dayalı ürünleri almakta ısrar ısrar ediyorum diyorsanız dikkat etmeniz gereken noktaları maddeleyelim:

  1. Takipçilerini kontrol ederek ‘köpürtme’ hesap olmadığını anlayabilirsiniz. 
  2. Saçma saçma takipçileri varsa manipülasyon olduğunu düşünebilirsiniz.
  3. Ürünlerin detaylı videosunu mutlaka isteyin.
  4. Sipariş veren diğer müşterilerle iletişime geçme yolu bulabiliyor musunuz?
  5. Satıcının sabit telefonunu (GSM değil) adını ve soyadını isteyin, konuşun.
  6. Kapıda ödeme seçeneği sunan sanal mağazaları tercih edin.
  7. Alışverişte kararlıysanız ürünlerini şeffaf kargo ile gönderen satıcıları tercih edin.
  8. İade kabul etmeyen dolandırıcılardan uzak durun.
  9. Asla havale ve EFT ödemesi yapmayın, kredi kartı kullanın.
  10. Buraya dikkat! Kredi kartı ile alışveriş için hesabın adına şirket kurulması gereklidir.
  11. Satıcı ile yapılan mesajlaşmaları ve konuşmalar mutlaka saklanmalıdır.
  12. Sponsorlu reklamlar sizi yanıltmasın, oltalama yani phishing amaçlı kullanılır.
  13. 0850 üzerinden gelen dolandırıcı mesajlara itibar etme, linklere kesinlikle tıklama.

Tüketiciler Birliği şöyle der: “Vatandaşlar gelen paketi görme hakkına sahiptir. Kargo çalışanı ‘paketi açamam’ dediği takdirde, hemen bir tutanak tutun ve vakit kaybetmeden savcılığa suç duyurusunda bulunun. Bu tür firmalarla anlaşmalı kargo şirketleri var. Paketi getiren eleman ‘Açamam’ dediği zaman tüketici paketi alıyor. İçerisinden ne çıkacağı ise meçhul.”

Yasal olarak bir satış yeri olmayan Instagram’da mesafeli sözleşme geçerlidir. Yani ticaret unvanı, MERSİS numarası, iletişim bilgileri ve benzeri tanıtıcı detaylar tüketiciye net bir şekilde bildirmelidir. 

Butik hesaplar “kesinlikle iade yoktur” gibi ifadelerle hakkınızı sınırlandırma yoluna gitse de satın alan kişi mesafeli sözleşmelere tabidir, cayma hakkından 14 günlük yasal sınırla faydalanabilir.

Ne şekilde alırsanız alın; mesafeli satışlarda cayma hakkını kullanarak Tüketici Hakem Heyetine başvurabilirsiniz ve böyle durumlarda yüzde 100 iade kararı çıkar, paranızı da zor da olsa geri alırsınız.

O kadar çok kişiyi dolandırıyorlar ki, paranızı çekinmeden iade eder ve ürünü de sizden istemezler. Zira zaten 10 liralık ürünü 70 liraya sattıkları için zararları olmaz.

Cayma hakkınızı kullanmak istediğiniz halde talebiniz kabul etmiyorsa alınan ürün bedeli 3.000 TL ve altındaysa Tüketici Hakem Heyeti’ne üstündeyse Tüketici Mahkemesi’ne başvurarak konuyu yetkili mercilere taşıyabilirsiniz. Suç yerine bağlı olarak savcılığa gidip dilekçe vermeniz gerekiyor.

O kadar hukukumuz oldu okudunuz ettiniz, şu soruyu sormama da lütfen müsaade edin: “Gözünüzün içine bakan esnaf bile sizi kazıklamaya çalışırken sosyal medya üzerinden hiç tanımadığınız kişilere para göndermeye, alışveriş yapmaya nasıl cesaret edebiliyorsunuz?”

Sonuç:

Ağırlık olarak Türkiye özelinde yazdık, ayakkabı sektörü üzerinden ilerledik ancak sosyal ağlarda satılanlar sadece ayakkabılar değil görülebileceği üzere.

Son kullanıcının bağlı olduğu ülkenin mevzuatını iyi bilip ona göre hareket etmesi, kanunlara bağlı kalması şart. Lütfen; sağlığınıza, ilişkilerinize, psikolojinize ve cebinize zarar verecek alışverişleri yapmadan önce bir kez daha düşünün. E-ticaret güvenilir bir sistem ancak doğru kanalları bulabilirseniz.

Bu yazı ile tek bir kişiyi internet dolandırıcılarından kurtarabilirsek, kurtarabildiysek ne mutlu bize. 

1979'da İstanbul’da doğdu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu olan yazar, Vatan gazetesinde başladığı kariyerinin ardından farklı görevler üstlendi, özel kurumlarda yöneticilik yaptı. Online gazetecilik eğitimini BBC'de tamamlayan, 2008'den itibaren dijital dünyanın içinde yer alan Görkem CAN; kişi ve kurumların faaliyetlerine destek oluyor, bilgi ve deneyimiyle yönlendirici rol oynuyor.

10 Yorum

  1. Ben geçen sene sırf kendime ibret olsun diye bir sayfadan alışveriş yapmıştım. Sadece denemek için yaptığım bu hareket 150 lirama mal oldu 🙂

  2. Vay kardeşim. Ciddi misin? Başının gözünün sadakası olsun ne diyelim. Artık bu yazıyı da okuduğuna göre yapmazsın öyle bir şey. Ben şahsen e-ticaret için; Hepsiburada ve N11’i kullanıyorum. Ara sıra da Sahibinden. LETGO’ya ise hiç bulaşmayın.

    • Helal. Kutu açılımı yapıp Yutup’a koyardık. Gerçi şimdi Instagram’da dikkat ettim; kapıda kredi kartı ile ödeme seçeneği sunuluyor. Şeffaf kutu ile de yolluyorlar ister al ister alma.. Yine de uzun uzun belirttim, hepsi replika taklit ürünler. 1 sene giyersin giymezsin.

  3. Sonrasında bankayı aradım ve hangi hesaba gitmiş diye sordum, bunu takip edemiyoruz dedi. Yani adamlar bana bomba gönderseler suçlu bulunamayacak. Kargocudan da şüphelendim biraz. Ödeme yapılana kadar diğer kargocuya baktı ödemeyi aldımı diye. Slip çıkınca kutuyu alabildim.

  4. Ben Letgo’yu da kullanıyorum İnstagram’ı da satış olarak. Bir sıkıntı yaşamadım çok şükür ama dediğiniz gibi dikkatli olmak lazım.

    • Şimdi eğer Instagram’da satıcı konumundaysanız durumunuz farklı ama kurallara uyulduğu sürece gayet güzel kazançlar elde edilebiliyor. Letgo’da ise çok ölücü var sevemedim ve tavsiye edemiyorum. Yorumunuz için teşekkür ederim.

  5. Bugün eşim bir haber fotoğrafı göndermişti. Kaldırım taşını boyayıp külçe altın diye satmışlar. Nasıl becerdiler bilmiyorum. Hiç benzemiyordu altına.

    • Sevgili Müfred; dolandırıcılık kitabı yazılsa bu yöntemi ilk cilde koyarlar emin ol. Tarihi ve eskimeyen bir yöntem. Kilo altının bile iyi bir ev fiyatı olduğu düşünüldüğünde var sen hesap et bir kaldırım taşının ne kadar olabileceğini.. Satmışlar diyorsun. Demek becerebilmişler bravo.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

*