google'dan silinmek

Google Unutulma Hakkı Nedir?

Geçmişiyle ya da geleceğiyle alakalı korkulu rüya görmek istemeyen kişi yahut kurumların, genel olarak yeni yetme siyasilerin dijital ayak izlerini sildirerek anonimleşme sevdası teknoloji çevrelerince “kısmen karşılanabilir” bir talep olarak kabul görmekte.

Tam başarı sözü veren forum dolandırıcılarını göz ardı edip, en kaba tarifiyle; “Google’dan internetten sil beni kardeşim..” ricasının özetle “bilişim hafızasından” yok olmanın son kullanıcı için nasıl bir iş yükü getireceğini inceleyeceğiz.

Google Unutulma Hakkı Nedir?

Kıta Avrupasınca kabul edilse de ABD’de henüz hukuki bir karşılığı olmayan “unutulma hakkı”, (the right to be forgotten) kişi ve kurumlara kendileri hakkında eski, yanlış veya yanıltıcı bilgileri arama sonuçlarından sonsuza dek silinmesini talep etme imkanı tanıyor. 

TC Anayasa Mahkemesi, hakkında çocuk yaştayken yapılan uyuşturucu haberini kaldırmak isteyen kişinin başvurusunu, “unutulma hakkı vardır” diyerek 14 yıl sonra kabul etmiştir. Bu işin kitabi kısmı.

Unutulma hakkı; bireyin fotoğrafı, kimliği, adresi ve diğer kişisel içeriklerinin talebi üzerine bir daha geri gelemez biçimde ortadan kaldırılması olarak tanımlanır. 

Dijital ortamda karşımızda duran; geçmişte cezasını çektiğiniz ya da bir iddia sonrasında beraat ettiğiniz bir eylem veya paylaşımın sonucu olarak sürekli ve periyodik damgalanmayı kimse istemez. İşin bir de böyle bir durumu var.

Ünlüyseniz İşiniz Zor

Hiç bir şirket, resmi gayriresmi kurum ya da kolluk kuvveti size kusursuz bir arınmayı vaad edemez.

Oyuncu ve benzer yazar çizer takımının adına açılan hesaplar, bloglar, paylaşılan yazı ve yorumlar “seven – sevmeyen çatışması” nedeniyle durumu ne yazık ki imkansızlaştıracaktır.

Geceli gündüzlü ne kadar ilerlenirse ilerlenilsin başa dönülmesi kaçınılmaz. Yetişkin içerikleriyle tanınan bir kadın oyuncu, Twitter sevdalısı patavatsız bir siyasetçi, her devrin adamı bir fularlı ya da gözünüzde canlanan diğerleri… İşleri ne kadar zor. Üstelik yakın gelecekte hangi saçma teknolojilerin karşımıza çıkacağını kestiremiyoruz.

Karamsal olmayalım diyenlere de kulak verelim; kadrolu avukatları ve mali güçlerinin desteği ile bu tip yayıntıları temizlemeye çalışanların karşısına boş hayatlarını bu tip gereksiz işleri yaymaya vakfeden aylak takımı dikiliyor.

Hadise, okyanusta kaybolan bir yüzüğü aramakla eş değer. Binlerce farklı veri tabanına kaydedilmiş olabilirsiniz. Siz ne kadar temizlerseniz temizleyin onlar gönüllü ve hastalıklı olarak yaymaya devam edecekler. Tipik kartopu hikayesi.

Esasen ünlüler bizi pek ilgilendirmiyor. Bizim işimiz marketteki kasiyerle, öğrenciyle, hevesli emekliyle.. Burada bir şirket sloganı da buldum paylaşayım: “Siz saçmayalın, biz toparlarız…”

Medya detoksu ise kısa süreli arınma ve uzaklaşmayı ifade eden daha naif feminen bir tarif. Sıkıldım ve bir süre kullanmayacağım ama döneceğim demek.

Ben de Ünlüyüm ama Resmi Hesabım Yok!

Öyle bir şansınız malesef yok.. Adınıza parodi hesaplar, küçüklü büyüklü web sayfaları ve bloglar açılacak.

Gece yarılarında dahi elinizden akıllı cihazlarınızı düşüremeyeceksiniz ve “acaba bu gün hangi saçmalıkla yüzleşeceğim” diyerek kaygılanacaksınız; sinirleriniz harap olacak, ilişkileriniz etkilenecek.

Kaygısız olmak veya psikiyatr desteği ile güçlendirilen kadrolu bir avukatla işin peşine düşmek, mahkemelerde gezmek. Tercih sizin.

Bir Not: “Sosyal medya hesaplarını kapatmak arama sonuçlarında çıkmayacağınız anlamına gelmez.”, “Ad-Soyad kombinasyonlu posta adresini silerseniz bir daha geri alamayabilirsiniz.”, “Mail olarak aldığınız tüm faturaları yeniden kağıt fatura olarak talep etmelisiniz, bu da ekstra bir iş yükü demek”.

Ünsüz Olmak Avantaj Sağlar

Bilindik sosyal ağ bağlantılarını dondurarak yahut silerek işe başlanabilir. Facebook, Twitter, Instagram, Linkedin ve diğer beylik ağlar kurumsal çözümler sunduğu için bu tip talepleri ivedilikle yanıtlıyor.

Arkadaşlık site veya uygulamalarındaki gelen & giden klasörleri, spam klasöründe biriken saçma sapan abonelik mesajlari için gerekirse tek tek e-posta iletişimiyle talebinizi iletmelisiniz. Bahis ve porno dünyasından kesinlikle uzak durmalısınız.

Profil fotoğraflarını vesikalıklarından seçen kişilerden olmayın aman buraya dikkat! Hangi imajı paylaşacağınıza dikkat edin, bana sorarsanız hiç bir fotoğrafınızı paylaşmayın. Aile, çocuk, evcil hiç bir şey… 

Şifrelerinizi unuttuysanız bu sitelerdeki “Şifremi Unuttum” adımıyla gerekli verilerin e-posta adresinize gönderilmesini sağlayabilirsiniz.

Blog yazan yahut basit de olsa bir web sitesine sahip olan kişilerin çalıştıkları hosting firması ile irtibata geçerek yedekler dahil her veriyi geri dönüşümsüz sildirmesi gerekli. Sadece Google’dan bahsetmiyoruz; Yandex, Bing, Yahoo, Ask, Baidu, Yaani gibi büyüklü küçüklü Asyalı Avrupalı bir çok arama motoru dolayısıyla yüzlerce farklı veritabanı var.

  • İnternet Bilgi ve İhbar Servisi sayfası incelenmeli.
  • Tumblr, WordPress, Google Blogger verilerinizi silin.
  • Arama motorlarına tırnak içinde isim soyadınızı, kullanıcı adınızı yazın.
  • İsminizin, takma adınızın geçtiği alan sahipleriyle iletişime geçin.
  • Arama motorlarının “görseller” kısmına göz atmayı ihmal etmeyin!
  • Yahoo grupları kurduysanız kapatmayı ihmal etmeyin.
  • 80630, Myspace, Yonja gibi kullanmadığınız üyelikleri ihmal etmeyin.
  • E-bülten üyelikleriniz varsa iptal edin.
  • GSM operatörünüze ulaşarak iletişim bilgilerinizin kaldırılmasını talep edin.
  • Dijital platformlardaki abonelikler için üstteki adımı tekrarlayın.
  • Forumlardaki yorum, abonelik ve imajlarınızı silin.
  • Reddederlerse hukuki yollar konusunda uyarın.
  • Youtube’da “Gizlilik Şikayet Süreci” bağlantısını unutmayın!
  • Google’dan Bilgi Kaldırma sayfasını incelemeyi ihmal etmeyin.
  • Ulaştığınız yöneticilerle kibar bir dille konuşun.
  • Yıl boyunca indekslenip indekslenmediğinizi takip edin!
  • Acılı bonus: “İz bırakmak istemiyorsan akıllı telefon kullanmamalısın.”

İstediğiniz dışında; kimlik no, banka hesap numarası, kredi kartı bilgisi ve elle atılmış imzanız paylaşılıyorsa Google bunları arama sonuçlarından kaldırabilir. Bunların silinmesini sağlamak için “Google’dan bilgi kaldırma” sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Hesaba sahip olduğunuzu keşfettiğiniz ancak sildiremediğiniz senaryolarla karşılaşabilirsiniz. Bu tip durumlarda kimliğinizi değiştirmeyi deneyin. Örneğin farklı bir profil adı ve fotoğrafı seçerek kendinize yeni bir kimlik atayabilir, bu gereksiz platformlarda anonimleşebilirsiniz.

Unutmayın! Tüm verileri temizlesek bile en yalın haliyle “akraba patavatsızlığı” adınızın yahut fotoğrafınızın saçma sapan bir ağda hortlamasını sağlayabilir. Bu tip kişilerle iletişiminizi kesin! Bu tip davranışlarda bulunmamaları adına tanıdık ve arkadaşlarınızı uyarın.

E-posta hesaplarınızı silme adımını en sona bırakın, bir müddet düzenli olarak gereksiz postaların biriktiği spam klasörünüzü kontrol edin. Size gönderilen mesaj sahipleri ile bire bir iletişime geçip durumunuzu anlatın. Emin olun çoğu yardımcı olacaktır. Esasen çoğu bildirim “abonelikten ayrıl..” bağlantısı ile bu imkanı sunmakta.

Yahoo hesabınızı silerseniz Flickr ve Tumblr gibi ilişkili hizmetleri kullanamazsınız. E-posta hesabınızı silmeden önce iyice düşünmek gerek. Aynı durum Gmail için de geçerli.

Faydalı Bilgiler ve Linkler:

Hakkınızda yapılan paylaşımlardan, Google’da sayfalandıktan hemen sonra haberdar olmak da mümkün.

Google Alerts uyarı servisi ile adınız, web siteniz veya belirlediğiniz anahtar sözcükler sonuçlarda çıktığında, e-mail gönderilmesini sağlayabilirsiniz. Kaynaklarınızı seçebilir, bölge ülke tanımlayabilir ve analiz edeceğiniz sonuçların sıklık ve miktarını ayarlayabilirsiniz.

Bunu abonelik sistemi üzerinden sunan Mention uygulaması da epey başarılı. Google Alerts’i andırır bir çalışmayı sosyal ağlar da dahil olacak şekilde daha fazla kaynak üzerinden ve gerçek zamanlı yapıyor.

Ücretsiz sürüm; hakkınızda paylaşılan aylık 800 içeriği bildiriyor ve 3 uyarı terimi atayabiliyorsunuz. Aylık 29 avrodan başlayan paketler bulunuyor.

Bu arada atlamadan belirtelim; hakkınızda paylaşılan blog içeriği; zorbalık, taciz, nefret söylemi veya kişisel bilgilerinizi barındırıyorsa Blogger ile iletişime geçebilirsiniz. Bu sayede ilgili blog sayfasını yayından kaldırabilirler.

Site sahibi ile iletişime geçtiniz, içeriği de kaldırdı ancak Google’da hala paylaşımları görüyorsanız “Eski veya silinen bilgileri Google’dan kaldırma” sayfasına giderek size uygun seçeneği seçin, “Eski içeriği kaldırma” bağlantısına tıklayın sayfanın adresini girerek kaldırılmasını hızlandırın.

Tüm sayfanın arama sonuçlarından kaldırılmasını isteyebileceğiniz gibi yalnızca önbellekte tutulan kısmını da talep edebilirsiniz.

Yine Deseat.me, Google hesabınızla ilişkilendirilmiş tüm hesaplarınızı tek panelde gösteren ve silen faydalı bir servis.

Linklerle sizi boğmayalım; backgroundchecks.org internetteki onlarca sosyal ağ veya servisin hesap kapatmak için oluşturduğu sayfalara kolayca ulaşmanızı sağlıyor.

Silemiyorsan Sıralamada Düşür

İtibar yönetimi son yılların moda işlerinden birisi haline geldi. “How you look online impacts your career.” manşetli Brandyourself sizin için itibarlı sayfalar yaratıyor. Özetle “nasıl gözüktüğün kariyerini etkiler” demekteler.

Sistem basit. Görülmesi istenen gerçek profiller yaratıyorsunuz ve önerileri takip ederek bu profilleri arama sonuçlarında üst sıralara çıkarıyorsunuz. BrandYourself bu işi sizin adınıza ücreti karşılığında yapıyor, sadece neler yapmanız gerektiğine adım adım dair önerilerde bulunuyor.

Paravan profilleriniz zenginleşip öne çıkınca istenmeyen ve olumsuz içerikler de sıralamada düşüyor haliyle. Kullanıcılarının çoğu ilk sayfadaki sonuçları incelediğinden, köpürtülmüş olanları yani yarattığınız mizanseni görmüş oluyorlar.

Son Söz!

Dijital dünyada doğru kişilere doğru zamanlarda ulaşmak altın değerinde. Başarılı bir iş adamı veya alanında uzman bir gencin “her şeyi silerek” kaybolması bazı mali dezavantajları da beraberinde getirebilir.

Tepem attı diyerek kırıp dökmeden önce detaylı bir kar & zarar hesabı yapmak gerekebilir. İstişareleriniz sonunda talebinizde kararlıysanız paylaştığımız adımlarla sonuç almayı deneyebilirsiniz.

Görebileceğiniz üzere kimseye bu işler için para ödemenize gerek yok. Yine de “uğraşamam yardım lazım” diyenlerdenseniz sizin için bu görevi seve seve üstlenebiliriz. → info [at] gorkemcan.com

Yaşadığınız zorluklarla karşılaşmamaları adına dijital kimlik peşinde koşan çocuklarımızı unutmamalıyız! Bana göre burası yazının en önemli noktası.

Editörün notu: Bu makale ilk olarak 20 Eylül 2018’de yayınlanmıştır. Periyodik olarak güncellenecektir.

1979'da İstanbul’da doğdu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu olan yazar, Vatan gazetesinde başladığı kariyerinin ardından farklı görevler üstlendi, özel kurumlarda yöneticilik yaptı. Online gazetecilik eğitimini BBC'de tamamlayan, 2008'den itibaren dijital dünyanın içinde yer alan Görkem CAN; kişi ve kurumların faaliyetlerine destek oluyor, bilgi ve deneyimiyle yönlendirici rol oynuyor.

4 Yorum

  1. Google Alerts’i uzun yıllardır kullanıyordum. Mention’ı da deneyeceğim.

    Ben “Unutulma Hakkı”mı değil de “Farkedilme Hakkı”mı kullanmak istiyorum! Fenomen olamadık gitti! 🙂

    • Sevgili Recep; artık insanlar okumuyor malumun.. İçerik üretenler; imajlarla, videolarla destekleyecekleri en az 1200 kelime paylaşmalılar ki az çok fark edilebilsinler. Tabi okumaya değer içerikler olmalı. Ziyaretçi sayıları çok düştü. “Hemen Çıkma Oranımız” ise iyi sayılır. Gelen bir müddet okuyor ki bu sevindirici. Yorumuna gelince: “Ben vallahi bir deniz fenerinde yaşamak, insan görmemek, kimseyle hasbıhal etmemek istiyorum. Çok memnun oluyorum yorumlar gelince. İnsan okunduğunu görüp seviniyor. Çok yazdık yine. Sağlıcakla! Bu “fenomen olma” işini bir de hanım ablaya sormak lazım o ne der :))

  2. Kıymetli bir rehber olmuş eline sağlık. Google alert’i web sitem için kullanıyorum. Nerede kim ne demiş bilmek iyi oluyor. Ben şüpheciyim unutulma hakkı konusunda. Hiç bir büyük şirketin datalarımızı sildiğini düşünmüyorum. Sadece kimseye göstermiyorlar. Biz de sildiklerine inanıyoruz.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*