Demirbaşlarla başlayalım. Alan adları; yani web sitelerinizin marka isimleri, süreli yani geçici olarak kaydedilebilmektedir.
Bir kere alalım, sonsuza kadar bizim olsun parası neyse verelim deseniz bile alabileceğiniz maksimum süre ne yazık ki 10 yıl; com, net, org gibi yaygın tercih edilen domain uzantıları ise 10 yıl süreyle kayıt edilebilmekte.
Sonu TR ile biten com.tr, org.tr, biz.tr gibi TR’li isimler de maksimum 5 yıl süreyle bizim olabiliyor. Yazıyı kaleme aldığımız tarihte kuralları bu şekildeydi, ilerleyen yıllarda değişebilir elbet.
Bunu neden anlattık; emri hak vaki olur da bu Dünya’dan ayrılırsak ya da kısa vadede bunun olacağını öğrenirsek, bir başkasının; bu eş-dost-güvenilir arkadaş-akraba olabilir ve hesap & kart bilgileri “otomatik yenilemeye” izin veriyorsa, alan adlarımız bir süre daha yaşamaya devam eder.
Orta halli ancak gelir getirme potansiyeli olan veya gelir getiren bir BLOG sahibi olduğunuzu ve alan adınızı Blogger’a yönlendirdiğinizi düşünelim, hosting (barındırma) giderlerinden kurtulacağınıza göre bir iki ufak ayarlarmayla yazılarınızı da ölümsüzleştirebilirsiniz.
Bu sayede geride kalan sevdikleriniz anılarınızla avunabilir ve ufak tefek kazançlar elde edebilir. Tabi içerikleriniz artık güncellenmeyeceği için arama sıralamasında muhtemelen düşeceksiniz ve yine orta vadede ellerinde bir iki anı kırıntısından başka bir şey kalmayacak.
Biz Daha Ölmedik!!
Eğer alanında otorite bir web sitesi ya da blogun sahibiyseniz ve ciddi gelirler elde ediyorsanız bu gibi durumlarda aklımızda tutmamız gereken iki nokta olacak.
İlki; hosting ve domain (alan adı) takibi, yenilenmesi ve tabiki unutulmaması, ikincisi ise özgün ve kaliteli içerik üretimini bir şekilde sürdürebilmektir.
Geride kalan kimse yok, güvendiğim de kimse yok diyenlerdenseniz; web sitenizi elden çıkarmayı ve hayır kurumlarına bağış yapmayı düşünebilirsiniz.
20 yıl malumunuz kitabi 1.040 hafta yapıyor. Birilerine yazdırmaya karar verir ve bunun için 10.400 TL para harcar (veya 3$ x 1.040= 3.120 Dolar), 20 yıllık içeriği de haftalayarak arayüzde zamanlarsak, ölsek de kalsak da her hafta düzenli veri girişimiz devam edecek demektir ki sabrınız ve paranız müsaitse muhtemelen ilk olacağınız bu planlama ile “biz daha ölmedik” diyebilirsiniz.
Süre daha az veya çok da olabilir. Tabi son olarak şunu da ifade edelim; olası saldırılar, eklentilerin güncellenmesi, hacklink vb girişimlere karşı önlemler, SEO uyumluluğu, yorumların düzenlenmesi, bağlı sosyal medya hesaplarının takibi, görsel seçimleri gibi işler için mutlaka güvendiğiniz birine bu işleri öğretmeli ve bırakmalısınız.
En önemlisi, eğer gerçekten “direnerek var olması isteniyorsa” yeni teknolojilere ve algoritmalara karşı da tetikte olunmalı.
Ne Zaman Öleceğimiz Belli mi?
Ani vefatları bu kısa izahın dışında tutmakla birlikte; hekimlerin süre belirlediği rahatsızlıkları işin içine dahil edebiliriz. Ölüm gibi böylesine ızdıraplı bir mevzuyu sulandırmak gibi bir amacımız asla olamaz.
Sadece sizin de yorumlarınızla geliştirebileceğimize inandığım bir yol haritası oluşturmak istedim. Umarım hiç bir takipçimiz için kaynak olacak bir yazı değildir ve asla paylaşılmaz.
Alan adınızı Blogger’a yönlendirme ne demek?
Daha profesyonel bir kimlik oluşturabilirsiniz. Blogunuzu alan adlarınızdandan birine yönlendirebilirsiniz özetle. Blogger, blog’unuz için iki ücretsiz yayınlama seçeneği sunar: Bunlar siteadresiniz.blogspot.com ve siteadresiniz.com seklinde olmak üzere iki çeşittir. Bir alan adı alarak ikinci seçeneği deneyebilirsiniz. Domain’e geçtiğinizde HTTPS özelliğinin kaybolacağını belirtmekte fayda var ki bu bloglar için iyi bir özelliktir.
Yorumda belirttiğin ikinci seçenekteyim ben. Blogger bunu ücretsiz sağlamıyor ama.
10 yıl mı yani süre onu anlamadım. 10 yıl sonra ne yapıyoruz, yeniden mi başvuru yapmamız gerekiyor?